| Ctrl + V | |
|
+34Rhys Owen Nephthys Noire Charles Whitman Jack Rosariao Emanuela Marlot Marcus Farcas Monday Martin Ivy Kandace Llesenia Carreño Martinéz Philomena Vianney Cosmina Luminita Gabriel Neithan Aleksa Stanlavis Vladimir Chivas Rusty Lewis Seoirse Rowan Monika Philbert Aphra Avichayil Machinehead King in the North Ian Wilmot Benzecry Avichayil Lawrence Grantham Clementine Crandal Apollonia Chamberlain Carmella Decartius Catherine Patel Evelyn C. Zamora Tiberia Vasilias William McHill Alex Mclain Harley Westwood Meg Margold The Black Kitty 38 posters |
|
Yazar | Mesaj |
---|
Seoirse Rowan Westminster IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 100 Nerden : Hayallerinin peşinden.
| Konu: Geri: Ctrl + V Çarş. Şub. 08, 2012 10:04 pm | |
| | |
|
| |
Rusty Lewis Westminster III. Sınıf
Mesaj Sayısı : 56
| Konu: Geri: Ctrl + V Çarş. Şub. 08, 2012 10:10 pm | |
| | |
|
| |
Alex Mclain Oxford I. Sınıf | Resim
Mesaj Sayısı : 573 Nerden : NY
| Konu: Geri: Ctrl + V Çarş. Şub. 08, 2012 10:13 pm | |
| - Spoiler:
Hı tabi az önce kopyaladığım şeyi unutmuşum. | |
|
| |
Aphra Avichayil Oxford I. Sınıf | İbrani Dili ve Yahudi Kültürü
Mesaj Sayısı : 162
| Konu: Geri: Ctrl + V Çarş. Şub. 08, 2012 10:32 pm | |
| | |
|
| |
William McHill Westminster IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 170 Nerden : Yeşil yeşil dağlardan.
| Konu: Geri: Ctrl + V Çarş. Şub. 08, 2012 10:32 pm | |
| - Spoiler:
Hoho, "Bo!" sahnesi... | |
|
| |
Harley Westwood Fabrika İşçisi
Mesaj Sayısı : 166
| Konu: Geri: Ctrl + V Çarş. Şub. 08, 2012 10:39 pm | |
| | |
|
| |
Vladimir Chivas Oxford I. Sınıf | Ticaret
Mesaj Sayısı : 62
| Konu: Geri: Ctrl + V Çarş. Şub. 08, 2012 11:58 pm | |
| Şikayetlerinizi buradan dile getirebilirsiniz.
Ne kadar anlamsız bi Ctrl + C yapmışım. ^^ | |
|
| |
William McHill Westminster IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 170 Nerden : Yeşil yeşil dağlardan.
| Konu: Geri: Ctrl + V Perş. Şub. 09, 2012 12:46 am | |
| Böyle de bir şey işte... | |
|
| |
Carmella Decartius Oxford I. Sınıf | Psikoloji
Mesaj Sayısı : 99 Nerden : Romanya.
| Konu: Geri: Ctrl + V Perş. Şub. 09, 2012 3:50 pm | |
| | |
|
| |
Aleksa Stanlavis London Central IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 57
| Konu: Geri: Ctrl + V Perş. Şub. 09, 2012 3:51 pm | |
| Soldier of Fortune
*Youtube mod:on asdfgahj | |
|
| |
Gabriel Neithan London Central IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 112
| Konu: Geri: Ctrl + V Cuma Şub. 10, 2012 10:14 pm | |
| | |
|
| |
Cosmina Luminita Westminster IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 24 Nerden : Bulgaristan.
| Konu: Geri: Ctrl + V Cuma Şub. 10, 2012 11:29 pm | |
| | |
|
| |
Philomena Vianney Westminster III. Sınıf
Mesaj Sayısı : 45
| Konu: Geri: Ctrl + V C.tesi Şub. 11, 2012 11:44 am | |
| | |
|
| |
Seoirse Rowan Westminster IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 100 Nerden : Hayallerinin peşinden.
| Konu: Geri: Ctrl + V C.tesi Şub. 11, 2012 1:32 pm | |
| | |
|
| |
Llesenia Carreño Martinéz Cambridge I. Sınıf | Politik Bilimler
Mesaj Sayısı : 156 Nerden : Kolombiya.
| Konu: Geri: Ctrl + V C.tesi Şub. 11, 2012 2:37 pm | |
| | |
|
| |
Ivy Kandace Westminster IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 69 Nerden : New Jersey.
| Konu: Geri: Ctrl + V C.tesi Şub. 11, 2012 2:42 pm | |
| | |
|
| |
William McHill Westminster IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 170 Nerden : Yeşil yeşil dağlardan.
| Konu: Geri: Ctrl + V C.tesi Şub. 11, 2012 6:44 pm | |
| seıkeıledeımeareteıke
Oha, benden önce birileri baya baya saçmalamış bu bilgisayarda..................... | |
|
| |
Machinehead madasahatter, thinasadime
Mesaj Sayısı : 427
| Konu: Geri: Ctrl + V C.tesi Şub. 11, 2012 6:51 pm | |
| Bİ KIZ
heralde msnde yazarken yazmaktan vazgeçtim falan. genelde silmek yerine kesiyorum farkında olmadan ahaha çok saçma be aşslkfh | |
|
| |
Monday Martin The End | Barmen
Mesaj Sayısı : 15
| Konu: Geri: Ctrl + V C.tesi Şub. 11, 2012 8:00 pm | |
| | |
|
| |
Vladimir Chivas Oxford I. Sınıf | Ticaret
Mesaj Sayısı : 62
| Konu: Geri: Ctrl + V Paz Şub. 12, 2012 12:36 am | |
| Ctrl + V yaparsam bildiğin reklam yapmış olurdum, o yüzden içimde kalmasın ama yazayım dedim. | |
|
| |
Gabriel Neithan London Central IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 112
| Konu: Geri: Ctrl + V Paz Şub. 12, 2012 12:41 am | |
| - Spoiler:
Son zamanların popüler müziklerinden biri çalmaya başlarken Will’in toparlanması için işaret ettim. Adam her adım atışında dağılıyormuş gibi görünüyordu. Tamam, yakalarını şöyle bir göstermelik de olsa düzelttikten sonra kapıları açıp içeri girdik. Arada sırada sigara içiyor olabilirim ama artık canlı bir maddeye dönüşmüş olan bu sigara dumanı öksürmeme neden oluyordu. Neyse ki, öksürürken kimsenin duyduğu, ya da umursadığı yoktu. DJ’in tepesinde duran spot ışıkları bir oraya bir buraya yeşilli, mavili ışıklar gönderirken ben de etrafta hızlıca göz gezdiriyordum. Beyaz gömlek, siyah etekli garsonlar, kendilerine körkütük sarhoş müşteriler bulmaya çalışan fahişeler, dedeler, torunlar… Kısacası herkes toplanmıştı. Will, göğsüme darbesini indirene kadar ben de birkaç garsonu gözüme kestirmiş durumdaydım. Bu çocuk, dikkatimi dağıtmak için dünyaya gelmiş herhalde. Bakışlarını izledikten sonra hızla duvar kenarına konuşlandırılmış olan ‘u’ şeklindeki masalardan boş olana kendimizi attık. Artık gecemizin keyfine bakabilirdik. Will, rahat bir şekilde koltuğa yayıldıktan sonra garsona masaya kadar teşrif etmesi için işaret etti. Neyse ki, bu işi bana bırakmamıştı, benim şansıma erkeklerden biri filan çıkabilirdi, değil mi?
Kız masaya gelip Will’den siparişini aldıktan sonra bana döndü. Gözlerimi elinde tuttuğu parıltılı tepsiden yavaşça yukarıya kaydırdım. Düğmelerin ilikleriyle buluşmayı bıraktığı o noktaya geldiğimde ise aniden en tepeye, gözlerinin içine bakmaya başladım. Sanırım bu hareketten dolayı şaşırmış olacak ki bakışlarını birkaç saniye için de olsa benden kaçırdı. Gülümseyerek yan gözle Will’e baktım. Bakışlarını kızın bacaklarından alamıyordu. Hadi ama, kim olsa bakardı. En azından ilerideki masalarda olduğu gibi elle taciz olayına girmiyorduk. “Arkadaşımın aldığından ve yedi haneli ev telefonu, olabilir. Cep numaran varsa çok daha iyi olur.” Sinirlenmemiş olsa bile hızla arkasını dönüp bar tarafına doğru yöneldi. “Bu gece ihtiyacımızdan fazlasını içeceğiz, değil mi?” diye mırıldandım, kendi kendime. Will’in dikkati yine başka bir yerlerdeydi, belli ki. Kız yürürken müziğin ritmiyle sallanan kalçalarını izlerken Will’in benden daha önemli gördüğü şeyi de anlamış oldum. Bunu da duymayacağını bildiğim için “Sanırım en iyi kozlarımızı ortaya koymalıyız, he?” diye mırıldandım.
Parmaklarımı masaya vurarak ritim tutarken bir anda birisi yanımda belirdi. Adam hiçbir şey sormadan yanımıza oturmuştu ulan! Gece daha başlamadan bitmesin diye bir şey dememiştim ama burnumdan derin nefesler alıp veriyorum. Gözlerimi adama dikip öylece bekledim. Siyah, yağlı saçları omuzlarından aşağı kadar iniyordu. Ağzının çevresini dolaşan, yeni şekil verilmiş bir top sakalı vardı. Belli ki özen gösterdiği tek bölgesi orasıydı çünkü suratında birkaç tane patlamayı bekleyen sivilce vardı. Gözlerinin altı tamamen mordu. Uykusuzluktan olmasını umut ediyordum. İnce, uzun bir suratı vardı ve karga gibi de bir burnu. Başı hafifçe öne doğru eğik olduğu için kime, nasıl baktığını çıkartamıyordum ama hiç de iyi niyetli olmadığı açıkça ortadaydı. Ne yani, vampir hayranları Amerika’dan buraya kadar gelmişler miydi? Bu burunla Dracula’nın çakmasından başka bir şey olamazdı bu adam. Umarım kendini Edward filan zannetmiyordur. Çalan müziğin bitmesine yakın bir zamanda uzun parmaklarını az önce ritim tuttuğum masaya sahiplenici bir tavırla koyduktan sonra bize doğru eğilip “Siz çocuklar uçmak ister misiniz? LSD, MDA, ot?” diye sordu. Morlukların nedeni de böylece belli olmuştu.
Birkaç kez kullandığımı kabul ediyorum ama bağımlı falan olmadım. Olmaya da niyetim yok. Ama Will istiyorsa, ona uyardım. Bir de geri kalmak istemiyordum, evet. Ne yani, süt evladı filan mı dedirtseydim kendime? Will’den beklediğim tepkiyi alamayınca “Sen neden buradan uzamıyorsun? Bakalım nasıl uçuyormuşsun…” diyerek adama döndüm yeniden. Bu tipler öyle kolayca vazgeçmezlerdi ama elimde ‘Babam milletvekili’ -öyle bir şey hiç olmadı- kozu hala duruyordu. Belli ki bu adam yeniydi ve bu numarayı da gayet yutardı. Hiç olmazsa Samuel arka taraftaydı. Böyle işler için değilse, ne diye bekliyordu içeride? Benden bir şey kopartamayacağını anlayınca Will’e döndü hızla. “Elimde yepyeni bir şey var. Denemeniz için iki tane bırakabilirim. İlk sefer benden. Beğenmezseniz beni bir daha görmezsiniz.” Böyle bir şeyler diyeceğini tahmin etmem gerekirdi. Hepsi bunu demez miydi zaten? Bu sefer de elimizde vampir tozu filan vardı, herhalde.
Word'den rp'yi kopyaladım en son, galiba. | |
|
| |
Alex Mclain Oxford I. Sınıf | Resim
Mesaj Sayısı : 573 Nerden : NY
| Konu: Geri: Ctrl + V Paz Şub. 12, 2012 1:05 am | |
| Keira Knightley *Queen Amidala'nındublörü vardı ya hani, sonra Natalie Portman olduğunu öğreniyorduk... O dublör rolündeki hatun Keira Knightley imiş şok oldum* | |
|
| |
Gabriel Neithan London Central IV. Sınıf
Mesaj Sayısı : 112
| Konu: Geri: Ctrl + V Paz Şub. 12, 2012 1:07 am | |
| Hohoooo | |
|
| |
Aphra Avichayil Oxford I. Sınıf | İbrani Dili ve Yahudi Kültürü
Mesaj Sayısı : 162
| Konu: Geri: Ctrl + V Ptsi Şub. 13, 2012 12:27 am | |
| | |
|
| |
Alex Mclain Oxford I. Sınıf | Resim
Mesaj Sayısı : 573 Nerden : NY
| Konu: Geri: Ctrl + V Ptsi Şub. 13, 2012 12:32 am | |
| "Sen bir katilsin. Kana susamışsın ve öldürmeyi herkesten çok seviyorsun. Sorun şu ki seni kaybetmeye kıyasla ölümden çok daha az korkuyorum. Yani önemli değil, sen öldürmeyi bense öldürmeyi seven bir katili seviyorum."
Vuhuu Amerikan dublajı yemiş bir monoloğum dahaaa! | |
|
| |
| Ctrl + V | |
|