Şimdi bir not düşeyim önden, ben bu karakterin adını Jude düşünüyordum sonra nedense vaz geçtim. O sebepten aşağıda gördüğünüz her Jude'a Thomas diyin. Üşendim değiştirmeye. İsim konusunda hala çekincelerim var, değişebilir.
İskoçya'da Shetland Adaları'nda ufak, az nüfuslu bir köyde doğdu. Babası William çoban, annesi Mary kocasına yardım etmek ve evi çekip çevirmekten başka uğraşı olmayan bir kadın. Beş kardeşin en küçüğü: Yaş sırasıyla William ve Wallace ikizleri (babası katı bir İskoç milliyetçisidir,) Glenn, Irwin ve Jude. William ve Wallace ilkokuldan sonra eğitimi bırakmış, babalarına yardım etmekle meşguller. Aileye bir çiftlik almak hayalini gerçekleştirmeye çalıştıklarından ailenin kıymetlileri oluyorlar. Bu sebepten kardeşlerini hor görmek gibi bir huyları var. Glenn liseyi bitirmiş olmasına rağmen annesine yardım etmekten başka meşguliyeti yok. Bir başka köyden bir oğlanla flört halinde olsalar da anne-babası onu zengin bir ailenin oğluyla evlendirmeye kararlı. Irwin ailede üniversite okuyan ilk çocuk. Köyden kurtulma hayalleriyle yanıp tutuşan ve açıkçası biraz burnu bürük biri olan Irwin bulduğu ilk değerli fırsatta kendini dışarı attı. Londra'da bir üniversitede burslu tıp eğitimi alıyor.
Tüm bunların aksine Jude, sessiz sakin tabiatlı bir çocuk. Ailenin en küçüğü olarak şımartılmaış, aksine gözden uzakta büyümüş. Babasına yardım etmekten veya annesinden dayak yemekten kaçmak için günlerini tepelerde, bulduğu kağıt parçalarına bir şeyler çiziktirerek geçirdi. Eddinburgh'taki bir liseye devam etti ve eve yalnız yaz tatilinde döndü. Irwin gibi hayırsız evlat olmasa da sanatla ilgili bir eğitim almak istediğini söylediğinde ailesinden aldığı tepki üzerine yola yalnız devam edeceğini anladı. Lise boyunca para biriktirip Oxford'a girdi. Halen üniversite kütüphanesinde ve Oxford'da sokak arası ikinci sınıf bir restoranda çalışarak ve bir iki bursuyla eğitimini karşılamaya çalışıyor. Üniversiteye başladığından beri eve dönmedi.
Söylediğim gibi Jude sessiz sakin bir tabiatta. İnsanlara bulaşmaz, uysaldır. Hayatında hiç kavga etmedi.
R'leri telaffuz edemiyor. Bu özelliği ve aksanı yüzünden pek çok "ay ne şiriiiiin!" yorumu alsa da o, insanların, bunu kendisine acıdıklarını ve dalga geçtiklerini göstermek için yaptıklarını düşünüyor; bu sebeple yalnız olmayı sosyalleşmeye tercih ediyor-du. Üniversite her şeyi değiştirmeye başladı.
Birçokları onun kabuğunu kırmaya çalışsa da genellikle Jude'un ilgisiz davranışları yüzünden pes ediyor. Hiç sevgilisi de olmadı. Onu çekici bulan ve kendisiyle ilgilenenler de belirtilen sebeplerden sıklıkla peşinde olmaktan vazgeçiyor.
Hala bakir.
İlk sigarasını lisede içti. Parası yettiği zaman ucuz bir paket sigara alıp içiyor.
Kendi çapında ufak bir nerd. Köydeyken sıkılı her şeyi okurdu, maliye kayıtları, iktisat defterleri... Şimdi yavaş yavaş Tolkien'i tanıyıp nerd'lüğünü geliştirmeye başladı. Bir haftasonu biri ona Star Wars'un altı filmini de izlettiğinde feleğini şaşırdı. Beyni karşılaştığı muhteşemlikten patlayacaktı. Hala Tolkien ve Star Wars isimlerini telaffuzda zorlansa da bu konuda giderek gelişiyor.
Genel olarak tüm sanat tarihi ile ilgilense de kendi başınayken kara kalem bir şeyler çiziktirmeyi seviyor.
Eskiden tamamen içine kapanık biri olsa da üniversiteye başlamasının etkisiyle her şeye hoşgörülü ve yeni yeni açılmaya başlayan biri oldu. Favori sözü şu klişe: "Hayat deneyimlerden ibarettir."
Şimdi sen ne arıyorsun diyeceksiniz, diyebilirsiniz. Ne aradığımı bilmiyorum. Aslında bu başlığı niye açtığımı da bilmiyorum. Siz gelin de ayarlayalım bişiler.
Bir de, kurgular ayarlarken çok seçiciyim, bilesiniz. Büyük ihtimalle eli boş dönersiniz, demedi demeyin.