not plastic, but mean.

& İtalya'da Floransa'da doğdu ve liseye kadar orada okudu, sonra Amerika'da Los Angeles'a gitti üç sene lise okudu ve sonunda oradan da sıkılıp lisenin son senesini okumak ve yaşamak için İngiltere'ye geldi. Zaten annesinin işi için gerekiyordu, o da yenilikten hoşlanan biri, bu yüzden seve seve kabul etti. Los Angeles bile bir süre sonra Jenna'yı sıkmıştı çünkü.

& Öz babasıyla annesi boşandılar, anlaşamadıklarından. Annesi başka biriyle evli, üvey bir erkek kardeşi var Dave diye, kendisiyle pek yakın değiller. Arada gördüğünde baştan çıkarmaya bile çalışıyor aslında, yakışıklı bir şey çünkü.

& Los Angeles'ta lisenin en popüleri, otoriteri ve güzeli olmaya alıştığından ötürü burada da öyle davranıyor. İnsanlara itaat etmeyi çok sever. Nedensiz yere gıcık olduklarına kötü şeyler yapabilir. Jenna'nın en büyük özelliğiyse dışarıdan aşırı tatlı, iyi kalpli biri gibi gözükmesi oysa içinde şeytani bir kaltak olması, aynen öyle. Planlar yapmaya bayılır, intikamın tadına da bayılır. İnsanları küçük düşürmeyi ve kendisini yükseltmeyi çok sever. Yine de insanlar onunla birlikte olmak isterler, grubuna dahil olmak, konuşabilmek hatta. İngiltere'de de bu aşamaya gelmeyi planlıyor, yapacağına da emin, çünkü kendine güveni baya yüksek. Bir bakıma Regina George o. Sadece daha şirin gözükeni. Derslerinin hepsi de iyi, öğretmenlere de şirin çünkü. İstediklerine ulaşamazsa kafayı yiyecek türden biri, kilo takıntısı da var. Kusursuz olmak zorunda. Sarkastik cümleler kullanır, ne de olsa kötüler sarkastiktir.

& Erkeklerle arası hep iyi olmuştur, ilkokulun ilk senesinden beri kendisine aşık olan erkekleri idare etmek konusunda uzmanlaşmıştır. Kendi istediklerini hep kullanabilir, istemediklerini de el altında tutar ancak hiçbir zaman tamamen yüz vermez. Onları egosunu şişirmek için kullanır.

& Neden böyle biri? Hiç iyi bir yanı yok mu? Var, aşırı korumacı. Sevdikleri için her şeyi yapabilir, gizli bir günlük tutma huyu var bir de. Edebi şeyler yazıyor ancak şiirlerini, hikayelerini ya da günlüğünü en yakınına bile göstermez. Kötü bir kız olmasının sebebi de insanların bu dünyada hep yalnız olacağına inanması. Yalnız doğup, yalnız öleceksin gibi. İlişkilerin istisnasız çıkarlar üzerine kurulduğuna, dünyada gerçek manevi değerler kalmadığına inanıyor. Bu yüzden kimsenin iyi niyetli olmadığını, kendisi gibi maske takarak saman altından su yürüttüklerini düşünüyor. Saf olanlara ise acıyor ama bu adaletsiz ve acımasız dünyaya alışmaları için onlara da aynı zalimliği yapıyor. Onun gözünde ayrım yok, herkese aynı kötülük. İntikam seviyesinde işler değişir tabi, o zaman seviye umrunda olmaz.

& Gabriel Neithan'la çıkıyorlar, anlaşmalı olarak. Ancak insanlar bunu bilmiyor, kusursuz çift gibiler. Birbirlerini sevmiyorlar aslında, belki bir gün. Neyse sonuç olarak dışarıdan mutlu ve mükemmeller.

& Öyle işte, sanırım şimdilik kurgusunu bu kadar oturtabildim. Bir de italyan aksanı var konuşurken, r'lere bastıran melodik düzeyde. Gerçek adı da Jenna değil aslında, Amerika'ya gelince şeetmiş onu, aslında Valeria. Ama sevmiyor Valeria olmayı.

& En iyi iki kız arkadaş arıyor, onun gibi zalim olabilecek türden.
& Ona hayran olacak erkekler de lazım şimdi, hani başkasına aşık olsalar bile Jenna koridordan geçtiğinde bakıp oh taş hatun falan diye düşünecek olanlar.
& Düşmanları, ki onlar en kötüleri. Buraya bolca almalıyız. Planlar yaptığı, yapacağı ve yapıyor olduğu kişiler. Kız erkek, yaşlı genç hiç fark etmez.
& Belki yaranmaya çalışanlar da olur, çok g*tü kalkık bi karakter oldu farkındayım ama öyle, üzgünüm şsadkfsfd.