*Rachel Gibbs ~ London Central olsa ne güzel olur, III. sınıf.
*Baş belasının tekidir. Ağzı pis, ısıran, tüküren, bela çıkarmadan duramayan, okulda sigara içen, su matarasına tekila dolduran, ergen isyanlarının zirvesine çıkmış bir genç kız olur kendisi. Birçokları erkeklerde görmediği "odunluğu" onda görüp şaşırır. Erkeklere karşı acımasızdır. Bacak arasına çok iyi tekme atar. Bunun yanında gözünün beğendiklerini de taciz etmekten geri kalmaz. Metroda, otobüste, kaldırımda... Laf atar, çocukların orasını burasını eller, ıslık çalar. Okulda devamlı olarak oynaştığı oğlanlar mevcuttur ama hiçbirine ciddi olarak bakmaz. Erkekleri kullanır. Okul dışında ise geceleri garsonluk yaparak biraz olsun para kazanma peşindedir. Bu yaptığı ikinci işi çok fazla kişi bilmez, zaten bilseler de Rachel'ın garsonluk yaptığı yer onların pek gelmek isteyeceği türden bir yer değildir. Liseden sonra üniversiteye devam etmek gibi bir niyeti yok eğer birisi kolundan tutup da bu genç kızımızı topluma kazandırmazsa. Zaten dersti kitaptı öyle şeylerle alakası olmaz pek. Garsonluğa devam edip hayatını kazanmak ve eğlencesinin peşinde koşmayı düşünüyor sadece.
Ortalamanın üzerinde bir zekaya sahiptir ve bunu hedeflerine ulaşmakta kullanır ki bu hedefler çoğunlukla toplumun bir genç kızda onaylamayacağı şeylerdir.
Bunun yanında okulda hoşlandığı oğlanın yanında süt dökmüş kediye dönmekten zor alıkoyar kendini. Oğlanlara karşı olan bütün bu tavrı, o çocuğa karşı kullandığı bir savunma mekanizmasıdır aslında. Kendini güçlü hissederek acizliğini saklama çabasındadır.
*Örneğin Thomas Mill desem ben size?