London Never Sleeps
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Hoş geldin .
Londra senin için Perş. Ocak 01, 1970 tarihinden beri uyumuyor.
Perş. Ocak 01, 1970 tarihinden beri buralarda takılmadın.

Aramıza son katılan https://lnsrplay.yetkin-forum.com/u398, Londra'ya hoş geldin!
Sitemiz bir rol oyunu sitesi olduğundan lütfen bu amaçla, Ad Soyad şeklinde kaydolun.
Rol oyununa başlamadan önce Başlangıç Rehberi'ni mutlaka okuyun.
London Never Sleeps toplu konuşma: Chatbox.
Rol oyunu puanlaması için: Tık.

 

 delacour, nora.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Nora Jeanne Delacour
Westminster IV. Sınıf
Westminster IV. Sınıf
Nora Jeanne Delacour


Mesaj Sayısı : 54
Nerden : Fransa.

delacour, nora. Empty
MesajKonu: delacour, nora.   delacour, nora. Icon_minitimePerş. Mart 29, 2012 2:19 pm


Nora Jeanne Delacour

Gonna have the time of our lives

delacour, nora. 200x300-7-1


• Nora Jeanne

• Delacour

• Norma Jean

• 17

• Kadın

• Biseksüel

• Fransız-İngiliz

• 1 Nisan 1994

• Marseille, Fransa

• Anne: Adele Beatrice Britian (Delacour)

• Baba: Bertnard Delacour

• Kardeş: Michael Otto Delacour

• Fransız Aksanı

• Entellektüel

• Edebiyat Dehası

• Sokak Şarkıcısı

• Westminster IV. Sınıf

i am the wind

FİZİKSEL BETİMLEME
{so i'm already gone}


Omuzlarına kadar dökülen kızıl -doğal saçları kahverengi aslında- düz saçlara sahiptir. Üçgenimsi uzun bir yüze, küçük burna ve dolgun pembemsi dudaklara sahiptir. İnce kıvrımlı kaşları, açık mavi renge sahip gözleri vardır. Çıkık elmacık kemikleri ve parlak ve pürüzsüz beyaz bir tene sahiptir. 1.70 boyundadır. Uzun ve ince bacaklara ve kollara sahiptir. Parmakları eşdeğer uzunluktadır ve her zaman bakımlı ve temiz bir görünümleri vardır. Sağ omzunun üzerinde kalp biçiminde bir doğum lekesi bulunmaktadır. Gülümsediğinde dudaklarında küçük gamzeler belirir.

PSİKOLOJİK BETİMLEME
{i've got the magic in me}


Kıvrak bir zekaya sahiptir. Ne ukalalığı vardır, ne kibri ne de başka herhangi bir özelliği. Son derece sıcak kanlı ve cana yakın bir insandır. Etrafında ki birçok insanla olan iletişimine değer verir. Güvenilir ve sabırlıdır. Ailesinin ona verdiği aşırı değerden ve kapan kısmasından dolayı kendine ait bir evde tek başına yaşamaktadır. Parasını sokakta şarkı söyleyerek kazanmaya çalışır. Westminster Lisesinde IV. sınıf öğrencidir. Bir nerd kadar olmasa da derslerine önem verir ve yüksek dereceler kazanmaya çalışır. İnsanların onun hakkında düşündüklerine pek önem vermez. Başkalarının düşüncelerine kulak asmaz ancak duyduklarını da kendi içinde değerlendirir. Tam olarak umursamaz değildir. Liseyi bitirdikten sonra RADA'da Müzikal Tiyatro bölümüne kapağı atmayı düşünüyor. Bir edebiyat dehasıdır. Kendine ait bir 1975 model Fiat Spider arabası vardır. .


runaway as fast as you can.

AİLE BİLGİSİ
{long way home}


Delacour. Babası Bertnard Delacour Saint-Étienne'de yoksul çiftçi bir ailede dünyaya geldi. Büyük babası hayatı boyunca çiftçilik yapmıştı. Büyük annesi ise terzi olan bir ailenin tek kızıydı. Kıt kanaat geçiniyorlardı. Babası Bertnard dünyaya geldiği sırasında büyük annesi hayata gözlerini yumdu. Büyük annesinin ölümünün ardından büyük babası acısından dolayı güçsüz düştü ve çiftliğe bakamadı. Babasını büyüten büyük babasının kız kardeşiydi. Babasının büyümesine, okumasına yardım etti. Büyük babası da kısa süre sonra vefat edince büyük halası, Bernard'ı kendi himayesine aldı ve Lyon'a taşındılar. Büyük halası babasından kalma çiftliği işlemek için çalışanlar aldı ve çiftliğinde boş durmasını engelledi. Bertnard, on dokuz yaşına geldiğinde Paris'e yerleşmeye karar verdi ve okuluna orada devam etti. Fransız Devlet Üniversitesinde Ekonomi okumaya başladı. Üniversite de ikinci yılına başladığı sıralarda Nora'nın büyük halasının vefat ettiğini öğrendi. Çiftliğin ve halasının arazileri Bertnard'a kaldı ve çiftlikleri yönetmeye devam etti.

Annesi Adele Beatrice Bratain, Londra'da dünyaya gelmişti. Büyük babası ve annesi Londra'da belli bir kitleye hitap eden gazetecilerdi. Norman Klaus Bratain adında kendinden iki yaş büyük bir abisi vardır. Adele, babasını yedi yaşındayken akciğer kanserinden kaybettikten sonra annesi ve abisi beraber Fransa, Paris'e taşındı. Annesi gazeteciliğe Paris'te devam etti. Bu sırada Adele ise okuluna devam etti ve yüksek başarı ile okulundan mezun olduktan sonra Fransız Devlet Üniversitesinde Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü okumaya başladı. Nora'nın annesi Adele akraba olarak yakın olduğu ve hayatta ki tek kişi annesiydi. Erkek kardeşi Norman ile bir türlü anlaşamaz ve kavga ederlerdi. Zaten Paris'e taşındıktan bir süre sonra Norman yanlarından ayrıldı ve bağımsız bir hayat yaşamaya başladı. Adele üniversiteye başladığı dönemlerde annesi trafik kazası geçirdi ve koma girdi. Bir yıl süresince komada kaldı ve ardından vefat etti. Adele annesini kaybettikten sonra tek yaşamaya başladı ve kendisine ait ilk romanı da o dönemlerde yazmaya başladı.

Annesi ve babasının tanışması ise Bertnard'ın üçüncü sınıfının sonlarına denk geliyordu. O dönemde Adele ise annesini yeni kaybetmişti. Üniversitede yapılan bir gösteride Adele kendisini tamamen izole etmiş halde üniversiteye yakın olan bir parktaydı ve yalnız oturuyordu. O sırada Bertnard'a gösterinin sıkıcılığından dolayı parka kaçmıştı ve etrafta ki güvercinlere ekmek atıyordu. Adele'li fark ettiğinde kızın ilk başta ağladığını fark etmemişti. Ama kızın inip kalkan sırtı ve başını önüne eğmesi üzerine kıza yaklaştı ve yanına oturdu. Adele'i belki de annesinden sonra en iyi rahatlatan kişi Bertnard'ı. Adele sakinleştikten sonra parka gezmeye başladılar. Ardından Bertnard ve Adele arasında kısa süreli buluşmalar gerçekleşti. Bertnard zamanla İngiliz bir kız olan Adele aşık olduğunu fark etti. Adele'de Bertnard'a karşı aynı hisler içerisindeydi. Bertnard dördüncü sınıfın sonlarına yaklaştığında Adele'e evlenme teklif etti. Kısa süreli ve sadece bir şekilde evlendiler. Okullarını bitirdikten sonra Marseille'a taşındılar. Bertnard babasından ve büyük halasından kalan arazileri sattı. Ardından kendine ait küçük bir şirket açtı. Adele'de yazdığı kitabı çıkarttı. Kitabın ismi One More Time hala Fransa'da önde gelen eserlerdendir.

Adele bir süre sonra Nora'ya hamile olduğunu öğrendi. Dokuz ayı boyunca birçok sıkıntı ve keşmekeş yaşamıştır ve Nora'nın doğumu Adele için gerçekten zor yaşanmıştır. Nora Jeanne Delacour dünyaya gözlerini açmıştır. Nora üç yaşına geldiği sıralarda Adele bir kez daha hamile kaldı ama bu hamileliği ilk hamileliğine göre daha rahat ve huzurlu geçmiştir. Dokuz ayın ardından Nora'nın erkek kardeşi Michael Otto Delacour dünyaya geldi. Nora beş yaşını doldurmadığı sıralarda Bertnard Delacour'un şirketi geniş bir kitleye hakim oldu ve şirketinin adını duyurmak ve gücünü de attırmak için Londra'ya taşınma kararı aldı ve aile kısa sürede Londra'ya taşındı.


ÖZGEÇMİŞ
{watch me burn}


1 Nisan 1994'te dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlarından itibaren babası ve annesi onu en iyi şekilde yetiştirmeye başlamıştır. Dört yaşında baleye başlamıştır. Beş yaşındayken keman ve arp çalmak için eğitim almıştır. Anaokuluna gönderilmemiştir bunun yerine evlerine gelen özel bir eğitmenden ders görmüştür. Yedi yaşındayken okula başlamış ve yüksek dereceleri ile sınıflarını geçmeye başlamıştır. Bilgi yarışmalarının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. On bir yaşında tekvando eğitimi almıştır. On iki yaşında ise şan dersleri almaya başlamıştır. Doğduğundan itibaren birçok eğitim ve ders görmüştür. Bazılarını isteyerek, bazılarını istemeyerek. On beş yaşına geldiğinde ailesine karşı çıkmış ve yanlarından ayrılmıştır. On yedi yaşına basmadan kendine ait bir ev almaya karar vermiştir ve yurttan ayrılmıştır. Kendine ait ama hala babasının gözetimi altında olan evinde yaşamaya başlamıştır. Liseye Westminster'a gitmiştir ve şuan IV. sınıftadır. Sokaklarda şarkı söyleyerek kendi parasını kazanmaktadır. Ayrıca bazı serbest işlerde de çalışmaya devam etmektedir.



bad decisions, good intentions

SEVDİKLERİ & SEVMEDİKLERİ
{heart beat runnin' away}


• Hayvanları çok sever. En çokta kedileri. Monroe isminde bir tekir kedisi var. Onu bulduğunda bir avuç kadardı. Yumuşak tüyleri kum rengidir ve koyu kahverengi gözleri vardır. Nora kedisine ayrı bir değer verir.

• Şarkı söylemekten de son derece hoşlanır. Ailesinden bağımsız yaşadığı için sokaklarda şarkı söyleyerek para kazanmaya çalışıyor. Sevdiği bir şeyi yapmak ve üstüne para kazanmak hoşuna gidiyor.

• Yalanları ve birinin onu aldatmasından nefret eder. Gizli oyunlardan hoşlanmaz. Eski sevgilisi ve eski en yakın arkadaşını yatakta bastığından beri kimseye doğru düzgün güven duyamıyor.

• Doğum günlerinden hoşlanmaz. Kremalı kat kat pastalar, gereksiz, içleri boş şeyler ile doldurulmuş hediyeler, yüzlerine bir maske yapıştırarak gülümseyen insanlar. Son doğum günü partisi yedi yaşında olmuştu ve gelen birçok insanın ona abartılmış bir sevecenlik ile yakınlaşması doğum günlerinden hoşlanmamasını sağladı ve doğum günü 1 Nisan olduğu için etrafında ki birçok kişi ona eşek şakası yaptığı için sinirlenmişti.

• Yaz aylarında Nora'ya farklı bir ruh hali hakim olur. Güneşin tenine değen sıcaklığını, denizin tuzlu kokusunu, hafifçe tenine değen serin rüzgarı, sıcak kumların üzerinde yalın ayak yürümeyi... Rahatça dinlenebildiği bir mevsim olduğu için yazı ayrı sever zaten.


DİĞER BİLGİLER
{let's play the game}


• Tanımlayamadığı bir şekilde New York'a has bir aşkı vardır. Aslında Amerika'ya aşıktır. Küçüklüğünden gelen bir tutum. Özgürlük Heykeli, Times Meydanı ve diğerleri. Orada yaşamayı hiç düşünmedi aslında. Sevgisini bariz şekilde kendine bağımlı hale getirdi. Arada I LOVE NY yazan tişörtlerden giyiyor.

• Fransızca (aksanlı) olmak üzere tabi ki İngilizce, İtalyanca ve İspanyolca (öğreniyor dahalık) biliyor. Farklı dillerde şarkılar söylemekte hoşuna gider Nora'nın.

• Sigara içiyor ama fazla değil hani. Sesine zarar vermek istemiyor. Alkolü sevmez. Dayanıklı değil zaten hemen sarhoşa bağlıyor işi. Abuk subuk konuşuyor. Sonra dövmeleri sever sonra. Hatta belinin arka kısmında güllerden oluşmuş bir dövmesi var.

• Vücudu hastalıklara karşı dirençsizdir. Kış aylarında sıklıkla hasta olur ve evinden dışarıya adımını atmaz. Hasta olduğunda çoğunlukla huysuz ve aksi davranır. İnsanları etrafından uzaklaştırır.

• Yükseklik korkusu var bu yüzden yüksek binalara çıkmıyor. Korkusu yedi yaşındayken Eiffel Kulesinden neredeyse düştüğünde başladı. Bu yüzden uçaklara da binmez ve çoğunlukla kendisine ait arabasını kullanır.

• Sekiz yaşındayken gittiği Hawaii tatilinde denizde yüzerken sağ bacağını mercanlardan dolayı kesti. Sağ dizinin hemen üzerinde duran pembemsi yara izi hala gözle görülebilecek şekilde belirgin.

• Dört yaşındayken annesinin zoru ile baleye başladı. Her geçen yıl ilgisi biraz daha sönse de baleye devam ediyor. Bir kuğu gibi süzülmek hayallerinin bir parçası olmasa da ona rahatlatan bir his veriyor.

• On yaşından beri bilgi yarışmalarında Edebiyat bilgi yarışmalarında yüksek derecelere sahip oldu. Kazandığı bilgi yarışmalarından hatıra olarak birçok broşu vardır. Hepsini küçük bir kutuda saklamaktadır. Geçmişe dair hatıralardan hoşlanır. Buna ek olarak birçok fotoğraf albümü de vardır.



En son Nora Jeanne Delacour tarafından Paz Haz. 10, 2012 9:19 am tarihinde değiştirildi, toplamda 10 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
delacour, nora.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Nora Greene
» Nora | Rp Galeri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
London Never Sleeps :: l o n d o n . n e v e r . s l e e p s :: When the London sleeps, It's less dangerous :: Karakter Alanı :: Karakter Dosyaları-
Buraya geçin: