geek in the pink

Macaristan'da doğdu ve lise üçe kadar orada okudu, bu sene halasının yanına geldi. İngilizcesi çok kötü, hani zaten normalde de hiç konuşmuyor, dilsiz olsaydı da bir şey fark etmezdi yani. Aşk konusunda pek acemi, dostluk konusunda da. Hani bazen aseksüellik derecesinde ilgi duymuyor insanlara. Ama Londra'da biri olsun istiyorum, böyle uçuk kaçık olsun, Didi hayran kalsın falan. Ne sanatta ne de sporda iyi. Aslında ileride sesinin güzel olduğu da fark edilsin istiyorum. Hoşlandığı çocuk fark etmiş olabilir mesela. Saf bi' de, 25242 tane uçağınızın olduğunu inandırıcı bir biçimde söylerseniz, inanır.

İşte dediğim gibi, hoşlanacağı bir çocuk istiyorum. Şakacı, haylaz falan. Ya da çok olgun olsun, illa bir aşırılık olacak yani.
Arkadaş olur, düşman olur. Aslında düşman nasıl olur, bilmiyorum. Didi kavga etmeyi dahi beceremez çünkü.
Yeter ki gelin ya. Cidden.

Hoşlanacağı bir çocuk istiyorum demiş bırakmışım resmen... Lise olsun ya, mümkünse üç - dört tabii.

Başka bir kurgumuz olmasa Will derdim. Neyse öhöm Will ile ilgili olan kurguyu hatırlatayım diye geldim mesela.

Kimse çıkmazsa Will'e sararım olmadı... Ehe.

Bu Will de var tabii Will'lerin arası açılacak...

Willler can oldu resmen. Kan oldu. Can kan. CANKAN.

Pamela Fizban çizgiroman dükkanı çalışanı rütbesini alabilirse arkadaş olsun Didi ile. Lisede okuması gereken bir yaşta ama okula gitmiyor kurgu gereği.

AY HEM DE KRIS. Yerim bile.

bu kız çok tatlı ya. var olan karakterlerimle kurgu bulamadım ama yazim dedim. belki sen bulursun falan. yok üşengeçliğimden değil cidden bulamıyorum ben evet dşaflhk.

Ehe, ay, teşekkürler. Ben senin karakterlerine bayılıyorum, ondan dolayı heyecan yaptım resmen. Nasıl bi' şey olsa ki?

Hiç bilmiyorum ): daha ben karakter açarım heralde onlarla yaparız sşdlfkhlsdj hoşlandığı çocuğu falan açarım belkim

Oyş. Güls! Bunlar kankiş olsunlar mı? Ne dersin?

Ben rütbe almadım ama benim bozuk aksanlı İngilizcemden ne kadarını alabilirse o kadarını alsın götürsün. ALLAM BARBARA PALVIN YA. Yakın olsunlar bence, hadi be hacı.

Aslında hoşlandığı iki çocuk var, ehehe.
Tabi Mel.
Aşkımsın Gizem.

bu Dora çok tatlıymış, iyimiş. Nora kurgu istermiş. Nora'nın karakteri böylemiş.

Nora Jeanne Delacour demiş ki:

Kıvrak bir zekaya sahiptir. Ne ukalalığı vardır, ne kibri ne de başka herhangi bir özelliği. Son derece sıcak kanlı ve cana yakın bir insandır. Etrafında ki birçok insanla olan iletişimine değer verir. Güvenilir ve sabırlıdır. Ailesinin ona verdiği aşırı değerden ve kapan kısmasından dolayı kendine ait bir evde tek başına yaşamaktadır. Parasını sokakta şarkı söyleyerek kazanmaya çalışır. Westminster Lisesinde IV. sınıf öğrencidir. Bir nerd kadar olmasa da derslerine önem verir ve yüksek dereceler kazanmaya çalışır. İnsanların onun hakkında düşündüklerine pek önem vermez. Başkalarının düşüncelerine kulak asmaz ancak duyduklarını da kendi içinde değerlendirir. Tam olarak umursamaz değildir. Liseyi bitirdikten sonra RADA'da Müzikal Tiyatro bölümüne kapağı atmayı düşünüyor. Bir edebiyat dehasıdır. Kendine ait bir Grande Punto arabası vardır.

Nora hakkında daha fazlası burada.

Nora da epey iyiymiş yalnız. Ne yapsak ki?

Nora adına; Şimdi şöyle bir aklıma geldi de. Nora şarkı söylüyor para kazanmak için Dora'da arada gelsin bununla işte. Normal arkadaşlık. Belki birlikte şarkı falan söylerler. la la la.

Henüz Didi'nin müzikal yeteneği fark edilmedi; ama fark edilir edilmez, yanında biterim. :3

tamam, Nora fark edilmesini bekliyor o zaman

Yaşasııın!