London Never Sleeps
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Hoş geldin .
Londra senin için Perş. Ocak 01, 1970 tarihinden beri uyumuyor.
Perş. Ocak 01, 1970 tarihinden beri buralarda takılmadın.

Aramıza son katılan https://lnsrplay.yetkin-forum.com/u398, Londra'ya hoş geldin!
Sitemiz bir rol oyunu sitesi olduğundan lütfen bu amaçla, Ad Soyad şeklinde kaydolun.
Rol oyununa başlamadan önce Başlangıç Rehberi'ni mutlaka okuyun.
London Never Sleeps toplu konuşma: Chatbox.
Rol oyunu puanlaması için: Tık.

 

 Baby Jane

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Christina Aguilera
Evsiz | Rütbe Almamış Üye
Christina Aguilera


Mesaj Sayısı : 3

Baby Jane Empty
MesajKonu: Baby Jane   Baby Jane Icon_minitimeCuma Eyl. 21, 2012 5:43 pm

Daha minicik bir kızdı Lauren. İngiltere'de küçük bir kasabada ailesiyle birlikte yaşıyordu. Annesi ve babası harika insanlardı ve çok saygındılar, küçük bir kasabada oturmalarına rağmen ekonomik durumları da iyiydi. Annesi makina mühendisi, babası ise dişçiydi. Lauren ise daha 5 yaşında, dünyalar güzeli minik bi kız çocuğuydu, beline kadar uzanan sapsarı saçları vardı. Masmavi gözlerinin içinden sanki deniz görünüyordu. Cin gibi bakışlarından, ufaklığın çok zeki olduğu hemen anlaşılıyordu. Lauren'in annesi ve babası çalıştığı için Lauren'i baleye yazdırmışlardı. Lauren, yaşına göre harika bale yapıyordu. İzleyenler hayran kalıyorlardı ve bir daha izlemek için elleriyle tempo tutuyorlardı. Lauren sahnede bir kuğuyu andırıyordu. Lauren'in yaşındaki diğer balerinler ise daha "point"i öğreniyorlardı. Lauren ise, kolaylıkla point'e çıkabiliyor ve rahatlıkla dönebiliyordu. Bu yaştaki bir bebek için müthiş bir başarı ve çok güzel bir görünümdü. Annesi, O'nun sapsarı uzun saçlarını topuz yapmış ve file takmıştı, bembeyaz "tütü"sünün içinde bir prenses gibi görünüyordu. Lauren, küçük yaşta herkesin gözdesi olmuştu. Lauren 7 yaşına geldiğinde ise, bir bale okuluna girmek için seçmelere katılmak istiyordu. Gerçekten çok istediği birşeydi bu. Hayallerini gerçekleştirmek için elinden geleni yapacaktı. Bu aklına geldikçe, minicik yüreği heyecandan yerinden fırlayacak gibi oluyordu. Bu olağanüstü heyecan, zaman zaman yerini başaramama korkusuna bırakıyordu. Annesi Lauren'in her zaman en büyük destekçisi olmuştu. Kızına her konuda güveniyordu ve O'na her konuda yanında olduğunu hissettiriyordu. Lauren, bale okulu seçmelerine 2 yıl hazırlandıktan sonra nihayet beklenen büyük gün yaklaşmıştı. Modelini annesi ile birlikte tasarladıkları bale kostümü, kasabanın en ünlü terzisine diktirildi. Çok özel bir kostümdü bu. Açık pembe tüllerden oluşuyordu. Dekolte kısmında koyu pembe pullar dikiliydi. Sınav günü sabahı erkenden kalkıldı, buğday başağı saçlar topuz yapılıp file takıldı, saçlara yine koyu pemde ve gümüş rengindeki simleri serpiştirildi. Göz makyajı ise, yaşına göre çok uygundu ve gayet hafif yapılmıştı. Lauren tıpkı prensesler gibi olmuştu. Lauren'ı görenler dönüp bir daha bakıyordu. Lauren'ın zaten mükemmel bir güzelliği vardı ve şuana kadar kimse aksini söylememişti. Sınav saati yaklaşıyordu ve doğal olarak Lauren çok heycanlıydı. "Anne çok heyecanlıyım" dedi Lauren. "Sakin olmaya çalış güzel kızım, ben de senin gibi çok heyecanlıyım ama benim heyecanım, senin başaracağını bildiğim için" dedi annesi. Ve ekledi "ben sana güveniyorum". Lauren'ın gerçekten de morele ihtiyacı vardı. Tam o sırada, babası sınav jürisinde yer alan ve aynı sınava katılacak olan kurs arkadaşı Rose'u gördü. Lauren ve Rose'un yıldızları hiç bir zaman barışmamıştı. Çünkü Rose, Lauren'ı çok kıskanıyordu. Lauren, Rose'dan çok daha güzeldi, sevimliydi ve çok daha iyi bale yapıyordu. Rose, Lauren'ın yanına gelerek "Göreceksin, ben kazanacağım, sen benim karşımda her zaman kaybedeceksin" dedi. Lauren, Rose'un söylediği sözleri önemsememişti çünkü kandisine güveniyordu, bu sınava bütün gücünü ortaya koyarak, çok iyi hazırlanmıştı, bunları düşündüğü sırada, sınav salonunun kapısından bir görevlinin sesi duyuldu.
"Lauren Taylor"

Lauren, derin bir soluk aldı ve ritmik adımlarla sınav salonuna doğru yürümeye başladı. Salona girince, heyecanı çok artmıştı, minicik yüreği bir kuş gibi çırpınıyor, ağzından fırlayacakmış gibi oluyordu. Tüm gücü ile kendisini toparladı ve juri üyelerini balerin selamı ile "reverans" yaparak çok zarif bir şekilde selamladı. Rose'un juri üyesi olan babası Hans, Lauren'a kötü kötü bakmaya başladı ve hafifçe eğilerek ve başkalarına belli etmemeye çalışarak, yanında oturan diğer jüri üyesinin kulağına birşeyler fısıldadı. Bay Hans, Lauren'a, sevimsiz ve yüksek bir ses tonu ile "Adınız ve Soyadınız" dedi. Lauren derin bir nefes alarak "Lauren Taylor" diye cevapadı. Bay Hans "tamam başla" dedi. Müzik başlamıştı, ses bütün salonda yankılanıyordu. Lauren, hazırladığı koreografi'sine başlamıştı. Rose'un babası Hans, kızının Lauren'ı neden kıskandığını şimdi daha iyi anlıyordu. Lauren gerçekten harika bale yapıyordu, koreografisini müzikle büyük bir uyum içinde çok bşarılı bir şekilde bitirdi. Şimdi sıra, jüri üyelerinin değerlendirmesine gelmişti. Juri üyelerinden Bayan Julia, vereceği puanı açıklamak için hazırdı bile. "Öhö, öhö Bayan Lauren gerçekten çok kötüydünüz, bu yüzden size üç puan veriyorum" dedi. Diğer juri üyesi Bayan Emily, Lauren'e verdiği puanı masadaki büyük kartona yazarak, havaya kaldırıp, Lauren'e gösterdi ve aynı anda "iki" diye bağırdı. Lauren'ın morali gerçekten çok bozulmuştu. Hans biraz bekledi ve düşünüyormuş gibi yaptı ve 1 puan verdiğini söyledi. Lauren,a hiç hak etmediği puanlar verilmişti. Lauren'dan sonra sınava Rose girmişti. Rose, koreografisini uygulayacağı müziği açtırdı ve bale gösterisine başladı. Babası, kızının berbat bale yaptığını düşünüyordu diğer jüri üyeleri gibi. Rose koreografisini bitirdi ve sıra, jurinin puanları açıklamasına gelmişti. Diğer juri üyesi Bayan Julia, Rose'a on puan verdiğini söyledi. Diğer üye Bayan Emily, dokuz puan vermişti. Son olarak Rose'un babası Juri başkanı Bay Hans, önce etrafına baktı, belli belirsiz yutkundu ve sonra titrek bir sesle "on" dedi. Lauren, dışarıda ağlıyordu küçük kızın hakkını yemişlerdi. Hiç düşünmeden 2 yıllık emeğini, gelecekle ilgili ümitlerini yok etmişlerdi. Laure'ın ağlamaktan gözleri şişmişti yanında annesi vardı, kızını teselli etmeye çalışıyordu.

3 Sene Sonra

Lauren, bu seneler içersinde baleye devam etti, hiç ümidini yitirmedi, tüm yaaşantısı boyunca adil oldu, hiç kimsenin hakkını yemedi ve hak yiyenlere karşı o ufacık yüreği ile baş kaldırdı. Adalet uğruna savaş veriyordu. Asla yalanla ve haksızlıkla işi olmadı ve bu tutumu nedeniyle annesi ve babası, Lauren ile daha fazla gurur duyuyordu ve bunu her fırsatta söylüyorlardı. Lauren 11 yaşına gelmişti artık kendisini bir genç kız gibi hissediyordu. Yine bale seçmelerine katılacaktı, çok iyi hazırlanmıştı, tam bunları düşünürken, dısarıdan mutfağın camına doğru yaklaşan bir karaltı gördü. Bu şey, yavaş yavaş Lauren'a doğru yaklaşıyordu. Ama halisilasyon gördüğünü anlayıp tekrar yatağına geçti. Küçük kız uyuya kaldı o kadar güzel uyuyordu ki, tıpkı prensesler gibi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Baby Jane
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Cuz i'm a free bitch, baby.
» Jane Doe

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
London Never Sleeps :: c i t y . o f . w e s t m i n s t e r :: Covent Garden :: Health Clubs-
Buraya geçin: